Mirkat.org

İbn Zureyk el-Bağdadi’nin Ayniyye’sinin Son Kısmı ve Türkçe Çevirisi [2/2]

İbn Zureyk el-Bağdâdî (ابن زريق البغدادي) şüphesiz, günümüze ulaşan tek kasidesi Lâ Tazulîhi (لاَ تَعْذُلِيه) ile Arap edebiyatına ismini kazımış, Abbâsi döneminin en önemli şairlerinden biridir. Geçimini sağlayacak rızkı bulmak ümidiyle gittiği Endülüs’te dilediğini bulamayan şairin, kederinden düştüğü hasta yatağında kaleme aldığı kasidesi, diğer bir adıyla “Ayniyye’si’’ vefatından sonra ün kazanmıştır. 

İbn Zureyk’in eşiğinde durduğu ölüme çaresizce yol alırken kaleme aldığı ve gurbet, hasret ve vuslat kavramlarını irdelediği şiirinin son kısmını sizler için derledik.

Henüz Okumadıysanız:

Şiirin ilk kısmı

Dakika 3:58’den sonrasını yazımızda bulabilirsiniz.

Önce Şiir

 عَيْنِيَّةُ ابْنِ زُرَيق الْبَغْدَادِي

İbn Zureyk el-Bağdâdi’nin Ayniyyesi [2/2]

لاَ أَكْذِبُ اللهَ ثَوْبُ الْعُذْرِ مُنْخَرِقٌ

عَنِّي بِفُرقَتِهِ لَكِنْ أُرَقِّعُهُ

Yalan yok, mazaret gömleğim paramparça

Hicran ile; ancak vuruyorum ona yama

إِنِّي أُوَسِّعُ عُذْرِي فِي جِنَايَتِهِ

بِالْبَيْنِ عَنْهُ وَقَلْبِي لاَ يُوَسِّعُهُ

Pelesenk ediyorum dilime özrü, firkat-i yar kabahatimden

 Bahaneye ise kalbim razı gelmiyorken

أُعْطِيْتُ مُلْكاً فَلَمْ أُحْسِنْ سِيَاسَتَهُ

كَذَاكَ مَنْ لاَ يَسُوسُ الْمُلْكَ يُخْلَعُهُ

Mülke eriştim ancak yönetemedim gereğiyle

Mülk elinden alınır her kim onu yönetemezse

وَمَنْ غَدَا لاَبِساً ثَوْبَ النَّعِيمِ بِلاَ

شُكْرِ اْلإِلَهِ فَعَنْهُ اللهُ يَنْزَعُهُ

Nimet libasını Allah’a şükretmeksizin taşıyanı ise

Allah muhtaç edecektir o nimetlere

اِعْتَضْتُ عَنْ وَجْهِ خِلِّي بَعْدَ فُرْقَتِهِ

 كَأْساً أُجَرَّعُ مِنْهَا مَا أُجَرَّعُهُ

Ayrılığın ardından sevgilinin çehresini

Değiştim yudum yudum içirildiğim o kadehle

كَمْ قَائِلٍ لِيَ: ذَنْبُ الْبَيْنِ قُلْتُ لَهُ

اَلذَّنْبُ وَالله ذَنْبِي لَسْتُ أَدْفَعُهُ

Nicesi bana suçun ayrılmaktı diyor

Dedim ki; kabahatli benim, değilim inkar ediyor

هَلاَّ أَقَمْتُ فَكَانَ الرُّشْدُ أَجْمَعُهُ

لَوْ أَنَّنِي يَوْمَ بَانَ الرُّشْدُ أَتْبَعُهُ

İsabetli kararlar veriyorken neden sanki kalmadım

Keşke hakikat ayan olduğunda izince gitseydim

إِنِّي لَأَقْطَعُ أَيَّامِي وَأُنْفِذُهَا

بِحَسْرَةٍ مِنْهُ فِي قَلْبِي تُقَطِّعُهُ

Günlerimi geçiriyorum tüketerek ona hasretle

Hasret ki kalbimi parçalıyor pare pare

بِمَنْ إِذَا هَجَعَ النُّوَّامُ بِتُّ لَهُ

بِلَوْعَةٍ مِنْهُ لَيْلِي لَسْتُ أَهْجَعُهُ

Ondandır uyuyanlar güzelce uyku çekerken ben geceliyorum

Istırabımdan da gecemi uykusuz geçiriyorum

لاَ يَطْمَئِنُّ لِجَنْبِي مَضْجَعٌ وَكَذَا

لاَ يَطْمَئِنُّ لَهُ مُذْ بِنْتُ مَضْجَعُهُ

Bedenim rahata ermiyor dönüp duruyorum yatağımda

O da dönüp duruyor yatağında ayrıldığımdan beri keza

مَا كُنْتُ أَحْسِبُ أَنَّ الدَّهْرَ يَفْجَعُنِي

بِهِ وَلاَ أَنَّ بِي الْأَيَّامَ تَفْجَعُهُ

Perişan edeceğini düşünmemiştim zamanın beni onunla

Ne de günlerin ona acı vereceğini benimle

حَتَّى جَرَى الدَّهْرُ فِيمَا بَيْنَنَا بِيَدٍ

 عَسْرَاءَ تَمْنَعُنِي حَظِّي وَتَمْنَعُهُ

Ta ki kader aramızı uğursuz bir el ile açtı

Sonunda vuslatı ikimize de haram kıldı

بِاللهِ يَا مَنْزِلَ الْقَصْفِ الَّذِي دَرَسَتْ

 آثارهُ وَعَفَتْ مُذْ غِبْتُ أَرْبُعُ

Ey izi silinen neşe diyarı

Unutuldun etrafından kaybolup gittiğimden beri

هَلِ الزَّمَانُ مُعِيدٌ فِيكَ لَذَّتَنَا

أَمِ اللَّيَالِي الَّتِي أَمْضَتْهُ تُرْجِعُهُ

Söyle, zaman mı sana neşeli günlerimizi geri getirecek;

yoksa o zamanın üzerinde akıp gittiği geceler mi?

فِي ذِمَّةِ الله مَنْ أصبَحْتَ مَنْزِلَهُ

وَجَادَ غَيْثٌ عَلَى مَغْدَاكَ يُمْرِعُهُ

Kimin meskeni Allah’a emanet olursa

Yağmur bereketiyle cömert davranır ona

مَنْ عِنْدَهُ لِيَ عَهْدٌ لاَ يُضَيِّعُهُ

كَمَا لَهُ عَهْدُ صِدْقٍ لاَ أُضَيِّعُهُ

Bana söz veren sözünden caymıyor

Benim de ona samimi bir sözüm var, caymıyorum

وَمَنْ يُصَدِّعُ قَلْبِي ذِكْرُهُ وَإِذَا

جَرَى عَلَى قَلْبِهِ ذِكْرِي يُصَدِّعُهُ

Ve kimin hatırası kalbimi ağrıtıyorsa

Öyledir ki kalbini sızlatıyordur hatıram da

لَأَصْبِرَنَّ لِدَهْرٍ لاَ يُمَتِّعُنِي

 بِهِ وَلاَ بِيَ فِي حَالٍ يُمَتِّعُهُ

Sabredeceğim beni onunla mutlu kılmayan kadere

Onu da benimle mutlu kılmayan aynı şekilde

عِلْماً بِأَنَّ اصْطِبَارِي مُعْقِبٌ فَرَجاً

وَأَضْيَقُ الْأَمْرِ إِنْ فَكَّرْتَ أَوْسَعُهُ

Ki sabrımın neticesi selamet biliyorum

Nitekim en cefalı hal düşündüğünde en ferahıdır

عَلَّ اللَّيَالِي الَّتِي أَضْنَتْ بِفُرْقَتِنَ

جِسْمِي سَتَجْمَعُنِي يَوْماً وَتَجْمَعُهُ

Keşke ayrılığımız ile bedenimi güçten düşüren geceler

Beni bir gün onunla bir araya getirseler

وَإِنْ تَنَلْ أَحَداً مِنَّا مَنِيَّتُهُ

فَمَا الَّذِي بِقَضَاءِ اللهِ يَصْنَعُهُ؟

Ancak ölüm alıp götürürse bizden birini

Allah’ın emri karşısında nedir yapabileceği?

Şiir Notları

1) Şair Bize Ne Anlatıyor?

“Ey izi silinen neşe diyarı / Unutuldun etrafından kaybolup gittiğimden beri / Söyle, zaman sana neşeli günlerimizi geri getirecek mi?”

İbn Zureyk, çok sevdiği memleketi Bağdat’a “neşe diyarı” olarak seslenmektedir. Ki şehri ve halkını eşsiz bulduğu şairin şu ifadeleriyle nakledilir:

ساَفَرْتُ أَبْغِي لِبَغْدَادَ وَسُكَّانِهَا   مَثَلاً قَدْ اخْتَرْتُ شَيْئًا دُونَهُ اليَاسُ

[1] هَيْهَاتَ بَغْدَادُ الدُّنْيَا بِأَجْمَعِهَا   عِنْدِي وَسُكَّانُ بَغْدَادَ هُم النَّاسُ

Dolaştım Bağdat’a ve halkına bir benzer bulmak için / Ta ki bulduğumu umutsuzluğa yeğledim

Heyhat benim için Bağdat dünyanın tamamı / Bağdat’ın halkı ise insanlardı

Artık gurbet bu neşe diyarının izini okunmaz hale getirmiştir. Ancak şairin hala bir ümidi vardır. Kim bilir belki zaman yahut da birbiri ardına geçip giden geceler memleketinde sevdiği kadınla geçirdiği mutlu günleri ona geri getirir. 

“Keşke ayrılığımız ile bedenimi güçten düşüren geceler / Beni bir gün onunla bir araya getirseler / Ancak ölüm alıp götürürse bizden birini / Allah’ın emri karşısında nedir yapabileceği?”

Bir başına ölümü beklerken gerek anlaşılmak gerekse pişmanlıklarını ve acılarını duyurmak gayretiyle kalemine sarılan İbn Zureyk, şiirine eşinden af ve merhamet dileyerek başlamıştı. Gurbete gitmemesi yönündeki ısrarlarını dinlemediği eşine keşkeler sıralamış, kefil olunmuş rızka, dünya hayatının gelir geçerliğine değinmişti. Şiirin son kısmında ise şair iki duygu arasında bir çıkmazdadır; umut ve umutsuzluk. Bir yandan eşiyle tekrar bir araya gelme temennisi içerisindeyken diğer bir yandan ise daimi bir ayrılıktan; ölümden bahseder ve hikmetli bir ifadeyle Allah’ın elinde olan yaşamından çoktan ümidi kestiğini dile getirir.

Çeviri Notları

Yeni Kelimeleri Yoklayalım

Kaynaklar

Şiir için:

Hâşîmi, A. (t.y.). Cevâhiru’l-edeb fî Edebîyyât ve İnşâi Luğati’l-Arab. (y.y.), 2, 410-412.

[1] Yüksel, A. (2010, Şubat). Arap Dilinde İltifat Sanatının Tarihi Seyri Üzerine Bir İnceleme, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 63-85.

[2] Snir, R. (2021). “The Eye’s Delight”: Baghdad in Arabic Poetry, Orientalia Suecana, (70), 12-52.

Kapak Görseli:

David Roberts, D. Isle of Graia Gulf of Akabah Arabia Petraea. [1844 ve 1845 yılları arasında yayımlandı] [Fotoğraf] Library of Congress.

Exit mobile version