Hansâ'nın Kardeşi Sahr'a Mersiyesi ve Türkçe Çevirisi
Hansâ (الخنساء), Câhiliye döneminin ünlü kadın şairlerinden biri. Ukaz panayırında şiirleri ilgiyle karşılanmış; sözlerinin tesirli oluşu sayesinde edebiyat tarihi sayfalarında yerini almıştır. Şiirlerinin büyük kısmını ağıt türünde söyleyen şairin, kardeşi Sahr için söylediği ağıtı, hep birlikte okuyalım;
Önce Şiir
يُؤَرِّقُني التَذَكُّرُ حينَ أُمسي
فَيَرْدَعُنِي مع الأخزانِ نُكْسِي
عَلى صَخرٍ وَأَيُّ فَتىً كَصَخرٍ
لِيَومِ كَريهَةٍ وَطِعانِ خَلْسِ
وَلِلخَصمِ الأَلَدُّ إِذا تَعَدّى
لِيَأخُذَ حَقَّ مَظلومٍ بِقِنسِ
Akşam olunca uykusuz bırakır beni hatıralar,
Ve alıkoyar beni, hüzünlerle nükseden
Sahr'ı bu (yâd edişim) …Ve var mıdır Sahr’a denk bir genç;
savaş gününde ve düşmanı bir anda yaralayışta?
ya da amansız düşman haddini aşarsa
zulmün ortasındaki mazlumun hakkını geri almada?
فَلَم أَسْمَعْ بِهِ رُزْءً لِجِنٍّ
وَلَم أَسْمَعْ بِهِ رُزْءً لِإِنْسِ
أشَدَّ عَلى صُروفِ الدَهرِ آداً
وَأَفصَلَ في الخُطوبِ بِغَيرِ لَبْسِ
وَأكْرَمَ عِنْدَ ضُرِّ النَّاسِ جَهْدًا
لِجَادٍ أوْ لِجَارٍ أوْ لِعِرْسِ
Böylesi bir felaketi ne cinlerde duydum
Ne de insanoğlunda
Musibetler karşısında en sağlam durandı o,
Ve hiç şüphesiz, hükmünde en isabetli kişiydi
İnsanlar yorucu zorluklar altındayken
geçimlik dileyene, komşusuna veya eşine karşı en cömert olandı
وضَيْفٍ طارِقٍ أوْ مُسْتَجِيرٍ
يُرَوَّعُ قَلْبُهُ مِنْ كُلِّ جَرْسِ
فَأَكرَمَهُ وَآمَنَهُ فَأَمسى
خَلِيّاً بَالُهُ مِن كُلِّ بُؤْسِ
يُذَكِّرُني طُلوعُ الشَمْسِ صَخراً
وَأَذكُرُهُ لِكُلِّ غُروبِ شَمْسِ
Nice misafir, gece yolcusu ya da himaye arayan…
Her küçük sese hoplardı Sahr'ın yüreği
Hemen ikram ederdi gelene ve huzurunu sağlardı, öyle ki
Akşamını, her türlü tasadan uzak geçirirdi bu kişi
Güneşin doğuşu anımsatır bana Sahr’ı
Ve güneş her battığında aklıma gelir
فَلَولا كَثرَةُ الْبَاكِينَ حَوْلِي
عَلى إِخوانِهِم لَقَتَلْتُ نَفْسِي
وَلَكِن لا أَزالُ أَرى عَجُولاً
وَنائِحَةً تَنُوحُ لِيوْمِ نَحْسِ
هُمَا كِلْتاهُما تبْكِي أَخاَها
عَشِيَّةَ رُزْئِهِ أَو غِبَّ أَمسِ
وَما يَبْكِينَ مِثلَ أَخي وَلَكِن
أُسَلِّي النَفْسَ عَنْهُ بالتَّاَسِّي
Eğer etrafımda olmasaydı kardeşlerine
bunca ağlayan; son verirdim hayatıma
Ancak, hala görürüm biri ağlayıp sızlayan
diğeri ağıt yakan iki kadını; felaket gününe dövünürler
İkisi de kardeşine ağlar, akşamında
ölüm felaketinin, ya da bir sonraki akşam...
Uğruna gözyaşı döktükleri kişi, kardeşim gibisi de değildir
Fakat bu durumdan kendime bir teselli bulurum
فَلا وَاللهِ لا أَنساكَ حَتّى
أُفارِقَ مُهجَتي وَيُشَقُّ رَمْسِي
فَقَد وَدَّعتُ يَومَ فِراقِ صَخْرٍ
أَبي حَسّانَ لَذّاتي وَأُنسي
فَيا لَهْفِي عَلَيهِ وَلَهْفَ أُمّي
أَيُصبِحُ في الضَرِيحِ وَفيهِ يُمْسِي
Yemin olsun Allah'a unutmam seni, ta ki…
Ruhumdan ayrılana ve mezarım kazılana kadar
Zaten Ebu Hassan'dan (Sahr'dan) ayrıldığım gün
vedalaştım ben, neşelerimle ve ülfetimle
Vah benim hüznüme ve annemin hüznüne
Şimdi mezarda sabahlayıp, orada mı geceleyecek?
Şiir Notları
1) Hansâ Kimdir?
Hansâ’nın 575 yılı civarında doğduğu düşünülüyor. Asıl adı Tümâdır bint Amr (تُماضِر بِنْت عَمْرو) olmakla birlikte, Hansâ lakabı isminin önüne geçmiştir. Şair bu lakabı burnu kalkık olduğu için almıştır. Cahiliye döneminde güzelliği ve güzel şiir söyleyişi ile tanınan Hansâ, Cahiliye kadınlarının en iyi şairi kabul edilir. Döneminde kendisinin şiir söylemede birçok erkekten de üstün görüldüğü ve onlara tercih edildiği de kaydedilmiştir. [1] Şair, Beni Süleym kabilesine mensuptur. Kardeşleri Sahr ve Muaviyenin kaybı üzerine söylediği ağıtlarla bilinir. İslam diniyle Medine’ye gittiğinde tanışmış ve burada İslamiyeti benimsemiştir. Bu sebeple “Muhadramun Şairi”, yani hem Cahiliye hem İslamiyet döneminde yaşamış şair olarak kabul edilir. Medine’ye kabilesinden giden heyetin içinde olan Hansâ’nın; burada Efendimiz'e şiir okuduğu ve şiirini bitirdiğinde Efendimiz'in kendisini devam etmesi yönünde teşvik ettiği rivayet edilir. Kâdisiye Savaşı’nda dört oğlunun şehit düştüğü ve bu haberi aldığında metanetli karşıladığı aktarılır. Bununla birlikte kardeşleri Sahr ve Muaviye için ağlamaya ve mersiye söylemeye hayatının sonuna kadar devam etmiştir. Hansâ, şiirlerinde farklı konulara yer verse de, mersiye şairi olarak meşhur olmuştur. [2] 1977 yılında, Hansâ’yı konu alan bir dizi de yayınlanmıştır. [3]
2) Şair Bize Ne Anlatıyor?
Akşam olunca uykusuz bırakır beni hatıralar/ Ve alıkoyar beni, hüzünlerle nükseden/ Sahr'ı bu (yâd ediş) …
Kardeşi Sahr’ın ölümü Hansâ’yı derinden etkiler. Geceleri uyuyamaz, gündüzleri ise onun hatıraları zihninde hep canlıdır. Halsizliği gece gündüz devam eder. Artık sadece kardeşinin hatıralarıyla birlikte yaşıyordur.
ya da amansız düşman haddini aşarsa/ zulmün ortasındaki mazlumun hakkını geri almada?
Hansâ’nın kardeşi kavminin ileri gelenlerinden biridir ve savaşlarda aranan bir gençtir. Çok adaletlidir, haksızlığın karşısında onun gibi durabilen bir başkası yoktur.
Musibetler karşısında en sağlam durandı o/ Ve hiç şüphesiz, hükmünde en isabetli kişiydi/ İnsanlar yorucu zorluklar altındayken/ geçimlik dileyene, komşusuna veya eşine karşı en cömert olandı
Hansâ’nın kardeşi, zor zamanlarda insanlara karşı yardımsever cömert davranırdı. Zor zamanlarında insanların yanında olurdu.
Vah benim hüznüme ve annemin hüznüne/ Şimdi mezarda sabahlayıp, orada mı geceleyecek?
İnsan sevdiğine en küçük bir zarar bile dokunsun istemez. Hansâ da kardeşinin akıbetini düşündükçe çok acı çekmiştir. Rivayetlere göre, Sahr'a, kardeşi Muaviye'den daha çok ağlamış; gerçekten de ömrünün sonuna dek Sahr'ı anmış ve daima onun için gözyaşı dökmüştür.
Çeviri Notları
- حينَ أُمسي ifadesi aslında “akşamladığımda” anlamına gelir. Çeviride “Akşam olunca” ifadesini tercih ettik.
- Şiirin farklı kaynaklardaki rivayetlerinde farklılıklar bulunur. Örneğin “فَيَرْدَعُنِي مع الأخزانِ نُكْسِي” bu ifade bazı rivayetlerde “فأصبح قد بليت بفرط نكسي” şeklindedir.
- طِعانِ خَلْسِ ifadesi “el çabukluğuyla, gizlice-sezdirmeden yaralama” anlamlarına gelir.
- قِنسِ kelimesi başın tepesini ifade eder. Mazlum kelimesine müteallaktır. Dizeye; “zorbalığa başından yakalanmış mazlum” anlamını verir. Anlaşılır olması için bu ifadeyi "zulmün ortasındaki mazlum" şeklinde çevirdik.
- وضَيْفٍ buradaki ifade “رُبَّ ضَيْفٍ” yani “nice misafir” anlamına gelir.
- طارِقٍ ifadesi "gece misafiri, gece kapıyı çalan kişi" anlamına gelir.
- جَرْسِ “ses, ton; çınlama” anlamına gelir. “Çan, zil” anlamındaki جَرَس kelimesinden farklıdır. Levis Şeyho bu kelimeyi “الصوت الضعيف” yani "cılız ses" olarak açıklanmıştır.
- عَجُول kelimesi “oğlunu kaybetmiş anne” anlamındadır. Ancak bir sonraki beyitte, Hansa “İkisi de kardeşine ağlar” demiştir. Bu nedenle, kelimenin çevirisi için “ağlayıp sızlayan” ifadesini tercih ettik. Başka bir seçenek ise; عجول kelimesinin asıl manasında bırakıp, sonraki beyitte geçen “تبْكِي أَخاَها” ifadesini “İkisi de sevdiklerine ağlar” şeklinde çevirmek olabilir.
Yeni Kelimeleri Yoklayalım
Kaynaklar
Şiirin açıklamasını ve çevirisini yaparken iki şerhten yararlandım. Bununla birlikte şiirin rivayetinde ve çevirisinde Luvîs Şeyho’nun "أنيس الجلساء في ملخص شرح ديوان الخنساء" adlı şerhini esas aldım. Esere buradan ulaşabilirsiniz. Yararlandığım diğer şerh, tahkikini Dr. Enver Ebu Süveylem’in yaptığı “ديوان الخنساء” adlı eser.
Şiirin farklı bir rivayetine de bu linkten (sy 45-46) ulaşabilirsiniz.
[1] Ahmet Hasan Zeyyad'ın "Tarih'ul-edeb'il-Arabi"si (sy.149-150).
[2] İslam Ansiklopedisi Hansâ Maddesi
[3] Salâh Ebû Hanûd (صلاح أبو هنود) yönetmenliğinde yayınlanan “الخنساء” dizisinin bölümlerine “المخرج صلاح ابو هنّود” adlı YouTube kanalından ulaşabilirsiniz.
https://ar.wikipedia.org/wiki/صلاح_أبو_هنود , https://elcinema.com/work/2000243
Hansâ'nın birkaç şiiri Esat Ayyıldız tarafından daha önce çevrilmiş. İlgili makaleye buradan ulaşabilirsiniz.